Dijital araçlar ve teknolojilere yapılan kurumsal yatırımlar yıllar içinde giderek artıyor. COVID-19 salgını, birçok kuruluşun dijital başarısızlık nedenlerini ortaya çıkardı ve çevrimiçi bağlantılar kurup iş yapmak için yeni yollar geliştirmeye olan ilgiyi artırdı. McKinsey'in yöneticilerle yaptığı Küresel Anket, COVID-19 salgınının kuruluşların dijital teknolojileri benimsemesini yaklaşık yedi yıl hızlandırdığını gösterdi (Laura LaBerge, Clayton O'Toole, Jeremy Schneider, and Kate Smaje "COVID-19, Şirketleri Teknolojinin Kritik Eşiğine Getirdi ve İş Dünyasını Sonsuza Kadar Dönüştürdü" McKinsey & Company, yayın tarihi: Ekim 2020).

Güçlü bir dijital dönüşüm stratejisi, BT'ye önemli ölçüde zaman ayırarak finansal yatırım yapılmasını ve mevcut sistemlerin yükseltilmesini gerektirir. İş öncelikleri ve süreçler değişirken tüm takımların katılımını sağlamak da çok önemlidir. Dijital dönüşümün derinliği ve genişliği yürütmeyi zorlaştırabilir ancak kuruluşların aynı anda birden fazla zorluğun üstesinden gelmesine yardımcı olabilecek bir çözüm vardır: az kodlu bir uygulama geliştirme platformu.

Dijital dönüşüm nedir?

Gerçek dijital dönüşüm, mevcut süreçleri dijitalleştirmekten daha fazlasını içerir. İşletmenin çalışma ve uzun vadeli strateji oluşturma yönteminde koordineli ve eksiksiz bir değişim gerektirir. Dijital dönüşüm teknolojileri genellikle bulut çözümleri, yapay zeka, otomasyon ve mobil uygulamaları bir araya getirir. Başarılı dijital dönüşümler, dijital öncelikli ve müşteri odaklı çözümlere, iyileştirilmiş süreçlere ve yeniden tasarlanmış iş modellerine yeni bir bakış açısıyla odaklanmayı da içerir.

Yaygın dijital dönüşüm sorunları

Geçtiğimiz birkaç yılda rekabetçi kalmak isteyen işletmeler için dijital dönüşümün oldukça önemli olduğu anlaşıldı. Peki neden daha fazla kuruluş bu dönüşümü tamamlayamadı? Yeni bir dijital dönüşüm stratejisi uygulama süreci, dijital dönüşümün başarılmasını zorlaştıran sorunları da beraberinde getirir.

• BT departmanlarının gereğinden fazla çalışması. Yazılım geliştirme yeteneklerinin yetersizliği yıllardır BT verimliliğinin düşmesine neden olmaktadır. Ayrıca bu takımlar, teknoloji geliştikçe BT sistemlerini, veri güvenliğini, teknik desteği ve tedarikçiler ile satıcıları yönetmek de dahil olmak üzere giderek daha fazla sorumluluk üstlenmiştir.
• Zamana ayak uyduramama. Gereğinden fazla çalışan bazı BT takımları oldukça geride kaldı ve geleneksel uygulama geliştirmeye odaklanmaya devam ediyorlar. Bu geliştiriciler daha çevik mobil uygulama geliştirme uygulamalarına zaman ayıramadıklarından en önemli dijital dönüşüm teknolojilerinden birini kaçırıyorlar.
• Gölge BT. İşletme takımları, BT'nin sunabileceğinden daha hızlı çözümlere gereksinim duyduklarında BT takımının bilgisi ya da denetimi olmadan BT sistemlerini satın alıp kullanırlar. Bu durum, güvenlik endişelerini artırır ve uzun vadeli bakım sorunlarına neden olur. Desteklenmeyen teknolojilerin bulunduğu bir ortamda dijital dönüşüm stratejisi yürütmek zordur. Kuruluşun teknolojik ortamını tamamen anlamak değişimin ilk adımıdır.
• Güncel olmayan eski sistemler. Eski yazılım ve donanımlar, kritik kurumsal işlevlere hizmet edebilir ancak düzeltilemez, veri ihlallerine ve saldırılara karşı savunmasızdır ve daha gelişmiş sistemlerle tümleştirilmeleri imkansızdır. Eskimiş sistemleri kullanmaya devam etmek, dönüşüm teknolojilerinin başarılı bir şekilde uygulanmasını engelleyebilir.
• Kurumsal değişime direnç gösterme. Dijital dönüşüm için sistematik bir değişim gerekir. Bazı kuruluşlar için aşılması gereken en büyük engel, dönüşümsel teknolojileri benimsemek değil çalışanların gerekli değişikliklere katılmak istememesidir.

Az kodlu uygulama geliştirme platformları, dijital dönüşüm zorluklarının üstesinden gelmenize nasıl yardımcı olabilir?

Az kodlu geliştirme platformları, geliştirme sürecini basitleştirmek ve geleneksel kodlama gereksinimini azaltmak için sürükle ve bırak işlevinden yararlanır. Kısa süreli eğitim almış işletme takımları ve yazılım geliştirme deneyimi çok az olan veya hiç olmayan diğer kişiler bu platformları kullanarak iş uygulamaları oluşturmayı öğrenebilir. Bu, başarılı dijital dönüşümler için oldukça önemli olan pazar ihtiyaçlarını teknoloji ile karşılama konusunda kuruluşların daha üretken, verimli ve çevik olabileceği anlamına gelir. Az kodlu uygulama geliştirme platformları şu konularda yardımcı olabilir:

• BT takımlarına olan bağımlılığı azaltın. Az kodlu uygulama geliştirme platformları, kodlamanın çoğunu görsel bir arabirimin arka planında gerçekleştirdiğinden bu platformlar kısa süreli geliştirme eğitimi alan kişiler tarafından da kullanılabilir. Az kodlu projeler, geleneksel kodlama yapılarak gerçekleştirilen projelerden daha hızlı tamamlanarak BT takımlarının biriken işlerini daha hızlı bir şekilde gerçekleştirmelerine yardımcı olur.
• El ile gerçekleştirilen zaman alıcı işleri ortadan kaldırın. En etkili az kodlu uygulama geliştirme eğilimlerinden biri, iş akışlarını otomatikleştiren uygulamalar oluşturmaktır. BT bu işlevleri kendi süreçlerini kolaylaştırmak ve daha fazla dijital dönüşüm çalışması yapılmasına destek olmak için kullanabilir.
• En etkili teknolojilere odaklanın. Az kodlu uygulama geliştirme platformları mobil önceliklidir ve genellikle platformlar arası oluşturma özelliklerine sahiptir. Bu, az kodlu bir uygulama geliştirme aracıyla oluşturulan tek bir uygulamanın ek bir sürüm oluşturmadan her cihazda çalışabileceği anlamına gelir. Böylece zamandan tasarruf sağlanır ve günümüz tüketicilerinin ve çalışanlarının teknoloji gereksinimleri karşılanır.
• Gölge BT'yi azaltın. Tüm projelerin uygun düzeyde BT gözetimine sahip olmasını sağlamak için kurumsal güvenlik gereksinimlerine uygun onay iş akışları ve kullanıcı izinleriyle bulut tabanlı, az kodlu bir uygulama geliştirme platform kurulabilir. Az kodlu bir yazılım platformunun tüm yeni uygulamaların oluşturulduğu bir merkez olarak belirlenmesi, teknoloji yığınını düzenleyerek yönetimi kolaylaştırır.
• Mevcut sistemleri değiştirin. Güncelliğini yitirmiş yazılım ve donanımların değiştirilmesinin önündeki yaygın engellerden biri, yerine geçebilecek güncel bir yaklaşım oluşturmak için gereken zaman ve özel geliştirme uzmanlığıdır. Az kodlu uygulama geliştirme yöntemleri bu süreci hızlandırıp basitleştirir. Ayrıca az kodlu uygulama geliştirme platformları, diğer sistemlere güvenli bir şekilde bağlanmak ve bu sistemlerden veri almak için tasarlanmıştır. Bu özellik çoğu kuruluş için mevcut sistemlere kıyasla işlevlerde büyük bir gelişme sağlar. Böylece değişiklik yapma motivasyonu artar.
• Farklı takımlar arasındaki iş birliğini artırın. Az kodlu yazılım geliştirme, iş uygulamalarını tasarlama, oluşturma, test etme ve dağıtma sürecine geleneksel yazılım oluşturma sürecinin dışındaki kişilerin de katılmasını sağlar. Az kodlu projeler, geliştirici olmayanlara BT takımlarıyla olumlu ve yakın bir çalışma fırsatı sunar. Bu yeni iş birlikleri, BT ile diğer çalışanlar arasındaki ilişkiyi geliştirebilir. Yeniden canlandırılan bir iş ilişkisinin yanı sıra yeni ve kullanımı kolay bir teknoloji ile olumlu deneyimler sağlanması, genel dijital dönüşüm yol haritası ve diğer dijital dönüşüm teknolojileri hakkında daha iyimser bir bakış açısı kazandırır.

Az kodlu uygulama geliştirme platformlarının avantajları

Az kodlu uygulama geliştirme araçları, kuruluşların artan özel uygulama gereksinimlerini karşılamak için kullanışlıdır. Bu platformlar, geleneksel geliştirme yöntemlerine göre önemli avantajlara sahiptir ve bu nedenle dijital dönüşüm çalışmalarında önemli bir rol oynar. Bu avantajlardan bazıları şunlardır:

• Kullanım kolaylığı. Az kodlu uygulama geliştirme platformlarını kullanmak için herhangi bir özel kodlama becerisi gerekmez. İş sorunlarını çözmek için düşük kodlu araçları kullanan daha fazla kişinin olması, kuruluşların işgüçlerinden daha fazla yenilik ve etki bekleyebilmesini sağlar.
• Platformlar arası oluşturma işlevleri. Çoğu az kodlu uygulama geliştirme platformu, kullanıcıların en baştan tüm platformlarda ve cihazlarda çalışan uygulamalar oluşturmasına olanak tanıyarak zamandan tasarruf edilmesini sağlar ve hangi cihazı kullanırlarsa kullansınlar uygulama kullanıcıları için olumlu deneyimler sunar.
• Genişletilebilirlik. Az kodlu uygulama geliştirme araçları, mevcut yazılımlarla kolayca tümleştirilecek şekilde tasarlanmıştır. Teknoloji yığınınıza az kodlu bir platformun eklenmesi, yazılımınızın avantajlarını iyileştirerek değerini artırır.
• İş birliği araçları. El ile kodlanan uygulama oluşturma süreçleri genellikle işletme ve BT takımlarının ayrı silolarda çalışmasına neden olur. İşletme takımları gereksinimleri belirler ve iletir, BT takımları ise çözümü oluşturup test eder. Bu süreç genellikle iletişimsizlik, uzun zaman çizelgeleri ve sorunu tam olarak gideremeyen çözümlerle sonuçlanır. Az kodlu uygulama geliştirme platformları, sürecin her adımında BT ve işletme takımları arasında iş birliğini teşvik ederek daha iyi çözümlerin yanı sıra ortak bir sahiplenme duygusu oluşturur.
• Çeviklik. İşletmelerin dijital dönüşüm başlatmalarının temel nedenlerinden biri, hızla değişen pazara yanıt verme becerilerini artırmaktır. Az kodlu uygulama geliştirme platformları daha fazla kişi tarafından kullanılabildiğinden, uygulamaları hızlı bir şekilde oluşturabildiğinden ve mevcut verileri birbirine bağlayıp kullanabildiğinden zamana duyarlı gereksinimlerin karşılanmasında önemli araçlardır.

Az kodlu uygulama geliştirme platformları, bu avantajları sayesinde kuruluşların dijital dönüşüm teknolojileri için ideal bir yardımcıdır. Az kodlu uygulama geliştirme araçları, müşteri gereksinimlerine ve değişen pazarlara daha hızlı ve daha kolay yanıt vererek şirketlerin daha rekabetçi olmalarına yardımcı olabilir.

Dijital dönüşümü hızlandıran az kodlu uygulama geliştirme eğilimleri

Az kodlu uygulama geliştirme araçları daha popüler hale geldikçe kuruluşlar bu araçların değerini en üst düzeye çıkarmanın yollarını bulmaya başladı. Uygulama geliştirmede kullanılan mevcut az kodlu uygulama geliştirme eğilimlerinden dördü, dijital dönüşümü hızlandırma potansiyeline sahiptir.

Az kodlu uygulama geliştirme eğilimi 1: İş akışı otomasyonları

Destek istemek, verileri el ile girmek ve kimlikleri doğrulamak gibi el ile gerçekleştirilen yinelenen süreçleri, otomatik süreç akışları ile değiştirerek zamandan tasarruf edebilir ve iş gücünüzü daha yenilikçi ve iş açısından kritik çalışmalara yönlendirebilirsiniz.

Az kodlu uygulama geliştirme eğilimi 2: Uygulamalara yapay zeka ekleme

Uygulamalarınıza akıllı özellikler eklediğinizde iş akışı otomasyonları, iş gücünüze daha da fazla zaman kazandırır. Kartvizit verilerini yakalayan bir uygulama geliştirdiğinizi varsayalım. Yapay zekanın eklenmesiyle, uygulamanız metni anlayıp işleyebilir, ardından bu metni satış aracınızdaki doğru alanlara otomatik olarak girerek eskiden kişiler tarafından yönetilen birkaç adımı ortadan kaldırabilir. Yapay zeka ayrıca tahminlerde bulunmak için verileri analiz edebilir ve bu da işletme faaliyetleri üzerinde önemli olumlu etkilere sahip olabilir.

Az kodlu uygulama geliştirme eğilimi 3: Az kodlu uygulamaları özel kodla genişletme

Az kodlu uygulama geliştirme platformları genellikle hemen ya da yalnızca birkaç kodsuz değişiklikten sonra dağıtılabilecek çok sayıda önceden oluşturulmuş uygulama ve iş akışıyla birlikte sunulur. Bu şablonlara özel kod eklendiğinde, tamamen elle kodlanmış bir çözümün alacağı süreden çok daha kısa bir sürede oluşturulan gerçekten güçlü uygulamalar elde edilir. BT takımları, az kodlu uygulama geliştirme platformlarını kullanarak kuruluşlarının dijital dönüşüm stratejisinin bir parçası olan özel çözümlerde önemli bir avantaj elde edebilirler.

Az kodlu uygulama geliştirme eğilimi 4: Mevcut çözümleri iyileştirme

Halihazırda kullandığınız uygulamalar veya sistemler dijital dönüşümünüzün başlangıç aşamasında tamamen değiştirilemiyorsa işlevlerini iyileştirmenin, hatta karmaşık bir değiştirme planını basitleştirmenin bir yolu vardır. Az kodlu API'ler; cihazları, verileri ve diğer uygulamaları mevcut uygulamalara ve platformlara bağlamanın hızlı ve basit bir yoludur.